Yazı

ÖĞRETMEN

Paylaş !

Atatürk’ün,

Oğlum diyerek seslendiği Mustafa Necati;

İşaret parmağını;

Gökyüzünü kaldırarak bağırıyordu.

“Memlekette, mektep bulamayan bir çocuk bırakmayacağım.”

Cumhuriyetin öğretmenlerine seslenirken,

Şunu da ekliyordu;

“Her yerde, her gördüğün, kadın, erkek, fakir, zengin, çiftçi, tüccar, köylü ve şehirli tefrik etmeyerek derhal öğreteceksin. vazifelerinde muvaffakiyet diler ve işe mübaşeret haberini intizar eylerim aziz meslektaşım.”

Eğitim ordusunun neferleri,

Cumhuriyetin öğretmenleri;

Bu bilinç ile savaştılar,

Millet mekteplerinde, öğretmen okullarında, eğitim enstitülerinde;

Gericilikle, kara taassupla, cehaletle;

Çağdışı – insanlık dışı,

Toprak ağalığı – yarı tanrı feodal sistem ile.

Bu ulusun,

Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasını engelleyen;

Engellemek isteyen;

Dahili ve harici bedhahlarla savaştılar.

Bazıları,

Genç yaşlarında;

Aramızdan sessizce ayrıldılar …

Sağda,

Asteğmen – öğretmen Koplay efendi;

Namı diğer Mustafa Fehmi Kubilay

24 yaşında genç bir babayken,

Başını oluklu bir bağ bıçağı ile;

Bedeninden ayrıldılar.

Solda,

Batman Kozlukta;

7 aylık müzik öğretmeni,

Aybüke Yalçın’ı;

22 yaşında bizden kopardılar.

Aralarında,

Bir 100 yıl fark olsa da;

Her iki kahraman da,

Aynı Anadolu coğrafyasında;

Sırf,

Cumhuriyet Türkiyesi’nin öğretmeni oldukları,

Aklın, bilimin, ulus bilincinin yanında saf tuttukları için;

Yani,

Görevlerini yaptıkları için;

Aynı sapkın zihniyet tarafından;

Haince yaşamlarından kopartıldılar.

Tıpkı cumhuriyet gibi,

Emperyalizm de gayet iyi bilir ki;

İstiklal-i tam,

Yani tam bağımsız devlet ve millet;

Ancak

Mektepsiz bırakılmayan,

Tek köy kalana kadar sürecek;

Kutsal bir mücadeledir.

Öğretmenlerimiz,

Ruhları sad olsun ….

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir