Şiddetli kışın ortası,

Hem de sabaha karşı.

Binlerce değil, on binlerce öldü insanımız.

Bir kısmı enkaz altında,

Bir kısmı 9 saat sonra, ikinci sarsıntıda.

Hatta ikisinden de kurtulup

Sığındığı evde çıkan bir yangında …

Kurtulanlar,

Ulaşmayan yardımları beklerken;

Dondurucu soğuk, açlık – susuzluk ve böbrek yetmezliği ile boğuştular.

Başta muhalif basın,

Hemen herkes bağırdı.

NEREDE BU DEVLET ?

Devlet yok da,

Peki ya hükümet ?

Çürük çarık yapıları imar affına sokan,

Aftan yararlanıp sonradan ilave kat çıkan,

Konsolosluklar vs ile

Atatürk orman çiftliğine çöreklenildiğinde,

Onu da bıraktım;

Devletin milletin herhangi bir kamu arazisine çöküldüğünde,

Bundan rahatsız olmayan bizler değil miyiz ?

Üç kuruş menfaat için çocuklarını tarikatlara teslim eden,

On yıllardır

Tarikatlarla işbirliğine giden siyasileri seçen;

Kozmik odasına da,

O odanın koruduğu yüzlerce insana da sahip çıkamayan kim ?

TSK dönüştürülüp

2010 yılında rafa kaldırılırken ses çıkartmayıp

Bugün adları varsa da,

EMniyet ASayiş YArdımlaşma ve Deprem AF YArdım Planları

Fiilen uygulanmadığı için;

TSK‘nin geç kaldığını

Arama – kurtarma yapmadığını

Hastane kurup aş kaynatmadığına kızıp bağırıyoruz.

Nerede bu devlet ?

Dahası tüm bunlara neden olan siyasileri,

Türlü türlü bireysel beklenti ve niyetlerle seçen,

Diğerine tercih eden bizler değil miyiz ?

Daha kıdemli üsteğmenken Kuzey Irak’ta

Timinin hayatını kurtarıp Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası alan,

Hayatını, ülkesine devletine milletine

Atatürk Cumhuriyeti’ne ve Kemalizm‘e adayan;

Emekli asker bir abim geçen gün sitemle konuşuyordu

“Bize kimse sahip çıkmadı“ diye.

Ekliyordu,

” Şerefli subayına sahip çıkmayan millet, mülteci olur”

Ve şimdi bunu doğrular şekilde,

Birleşmiş Milletler

Suriye’de 5.5 milyon kişinin evsiz kaldığını söyleyince,

Belçika başbakanının aklına gelen ilk şey;

“Bize gelmesinler, Türkiye’ye gitsinler“ 

“Bu nedenle Türkiye ile iyi anlaşmalar yapılmalı” şeklinde konuşmak oluyor …

Bir zamanlar

Birilerinin ‘eski’ diye burun kıvırdığı Cumhuriyet Türkiyesi‘nde,

Hukukçu, asker, polis, mühendis;

“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” denirdi.

Eleştirdiğin devlet,

Esasında sensin …

Adalet için hızlı ve doğru karar veren yargıç,

Çalışkan, sorumluluk sahibi bir savcı;

Dürüst ve bilgili avukat devletin kendisidir.

En önemlisi

Devleti,

Başta anayasa olmak üzere;

Hukuka ahlaka cumhuriyete,

‘Samimiyetle sadakat’ (*) içinde yönetmeye talip kadroları seçecek, seçmendir.

DEVLET BURADA,

“Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmayan” (**) YURTTAŞ !!!

SEN NEREDESİN ?

Kaynakça

(*) Atatürk’ün 1931’de yayınladığı seçim bildirisinden

(**) Nutuk/11. bölüm

KEMALİZM MİLLİ İDEOLOJİMİZDİR

5816 Anma Atatürk Başucu Kitapları Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu