
TÜRKAN BAŞYİĞİT
— Türkan Başyiğit hocamın 22.11.2019 tarihli yazısıdır–
Bu fotoğrafta bir başarı hikayesi vardır.
Bu fotoğrafın ne anlattığını paylaşmak istedim sizlerle…
İzmir’de beni şahsen ya da ismen tanıyanların benim ismimle akıllarında ilk oluşan imaj Atatürkçü, Cumhuriyet kadını , amazon ruhlu İzmir kızıdır.
Atatürkçü olmaktan onun yolunda gitmekten hep gurur duydum.
Öğretim üyesi olunca da ilk işim 2001 yılında gidip Atatürk’ün kurduğu partiye üye olmak oldu.
Meslek hayatım boyunca binlerce öğrenci yetiştirdim.
Binlerce konferans, tv radyo programları seminerlerde Atatürk’ü cumhuriyet kazanımlarını anlattım.
Pek çok gencin önyargılarını kırdım.
Atatürk sevgilerini Atatürk gibi düşünmeye çevirdim.
Bu yaptıklarımı beklenti için yapmadım.
Bu benim bir Cumhuriyet kadını olarak özgürlüklerimi benden sonraki nesle aktarma görevimdi.
Bu hiç kolay bir yol da değildi.
28 Şubat sürecinde derslere ilk girdiğim yıllarda dekanın emriyle İlahiyat Fakültesi’nde arabamın lastiği indirildi.
Hukuki mücadele verdim.
Dekan uyarı cezası aldı.
Bir kaç yıl sonra Eğitim Fakültesi’nde soruşturma açmaya kalktılar.
Başaramadılar.
Ardından görev almadığım açık öğretim sınavına adıma görev geldi.
Hadi raporla uğraşmayayım gideyim dedim.
Bir komplo ile karşılaştım.
Kimliğinde saçı açık olan kızımız sınava çarşafla gelmişti.
Kimliğini tespit edip sınava aldım.
O ses çıkartmadı.
40 dakikalık sınav biterken bir erkek beni şikayet edeceğini söyledi.
Şikayet etti.
Karakoldan polisler geldi.
Yine hukuk sistemini kullandım.
Bir memur görevi başındaki olaylarla ilgili amirine ifade verir.
Savcılar aradı.
Baskılar yaşadım.
Sonuç: yine başaramadılar.
Ve o soruşturmadan da aklandım…
O dönemde ne yazık ki hatırlayanlarınız olacaktır Rennan Hoca hapise atıldı.
Yani baktığınızda görüyorsunuz ki sistematik saldırılarla karşılaşıyorduk.
Hukuk Fakültesi’nde ders veriyordum.
Derse devam mecburiyeti olmamasına rağmen amfi hep dolu ders işledim.
Bir gün Hukuk Fakültesi dekanı beni çağırdı.
Bir hafta önce dersimde Sevr Antlaşması ile Lozan Antlaşmasını kıyaslayarak anlatmıştım.
Türkiyenin gündeminde de Lozan hezimettir tartışmaları vardı.
Dekan : “ Hocam biz sizi biliyoruz. Ama hakkınızda Cimer’e şikayet var. Derste siyaset yapıyormuşsunuz.” dedi.
Yanıtım netti. “Hocam ben derste tarih anlatıyorum ama siyasilerimiz tarih anlatıyor onu da yanlış kişilerden öğreniyorlar. Ben siyaset yapmıyorum siyasetçiler tarihçilik yapıyor” dedim.
Konu yine kapandı.
2014 te her yıl verdiğim ödev birilerini o kadar çok rahatsız etti ki Hukuk Fakültesi öğrencilerimizle Türkiye gündemine düştük.
Sosyal medyada linç etmeye çalıştılar.
Ölüm tehditleri aldım.
Cumhuriyet karşıtlarının saldırılarına maruz kaldım.
Unuttukları bir şey vardı.
Biz bu Cumhuriyetin kurucu güçlerinin temsilcisiyiz.
Bu topraklarda bizi yıldıramazlar.
CHP sinden yerel seçimlerde Atatürk’ün kadınlara verdiği seçilme hakkımı kullanmak için doğduğum büyüdüğüm Konak ilçesinde belediye başkan aday adayı oldum.
Bu maceram hiç kolay olmadı.
Öncelikle istifa etmeme rağmen işleme koymayıp adaylığımı engellemeye çalıştılar.
Basınla geleceğimi söyleyip son gün16.30 da belgemi alıp aday adaylık başvurumu yapabildim.
Kazanamayıp döneceğim zaman ise almamak için son ana kadar beklettiler.
Üniversiteye döndüm hemen sarı zarflar soruşturmalar başladı.
Bu kez öğrenciler ve komplolarla beni meslekten ihraç etmeye çalıştılar.
Etik kurul raporları savunmalarım hiçe sayılarak Bergama’ya gidip soruşturmacıya ifade vermem istendi.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin en uzak birimi olduğu içindi sanırım.
Hem ceza hem disiplin soruşturması açılmış ama haberim yok.
Öğretim Üyeliği Mesleğinden çıkarılmama karar verilmiş ve üniversitem kararı YÖK e gönderdi. 12 eylül günü yine eski bir öğrencim olan Avukat Cemil Öz ile YÖK ‘te savunmamı verdim.
25 kişilik kurul dinledi.
Ve sonuçta haklı olduğuma karar verdiler.
Ve üniversitemin beni meslekten atma talebini red ettiler.
İşte bu fotoğraf 12 Eylül 2019 günü YÖK teki savunma çıkışı sigara içmeyen benim keyifle bir sigara içip cumhuriyet Atatürk karşıtlarını dumanıma boğduğum keyifli bir günümdü.
Dünde Danıştay’dan ceza konusunda ret geldi.
Artık kurumumda verimli olamayacağımı düşündüm.
Büyük Şehir Belediyesi beni kendi kadrolarında çalıştırmak için başkanım Tunç Soyer’in imzasıyla kurumumdan talepte bulundu.
Eylül ayında beni üniversiteden atmak isteyenler muvafakat vermediler.
Aslında anayasal hakkımdır.
Ve bu hakkımı kullandırtmayarak mobing devam etmektedir.
Olumlu yanı ise üniversitenin kıymetli hocası olduğumu atmak isteyenlerde kabul etti ve belgelendi.
Bu ülkede kadın olmak, akademisyen olmak, Atatürkçü olmak kişilikli olmak hep zordu.
Zor olacak …
Bilinmesi gereken ise şu biz mücadeleden yorulmayız.
Bu topraklarda Atatürk daima kazanacaktır.
Türkan Başyiğit (*)
( * ) Yard. Doç. Dr. Türkan Başyiğit İzmir doğumludur. 1989 yılında DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü’nden dönem ikincisi olarak mezun oldu.1990 yılında, DEÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde araştırma görevlisi oldu. “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye’de Köy, Köylü Sorunu ve Köy Kanunu “ teziyle yüksek lisans, 1997’de “Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Köylü Politikası 1923-1950)” teziyle doktora programlarını bitirdi. 1997 yılında aynı enstitüde öğretim görevliliğine atanan Türkan Başyiğit “Yüksek Lisans” ve “Doktora” programlarında ders vermeye başladı. “Cumhuriyet Dönemi Tarihçiliği ve Kaynakları”, “Atatürkçü Düşünce Sistemi” ve “Atatürk Dönemi Kültür Sanat Politikaları” derslerini verdi. 2000 yılında aynı ensititüye yardımcı doçent olarak atandı.
8.Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda Kırsal Kalkınma Komisyonunda Raportör olarak görev aldı.
Cumhuriyetin 80. Yılında “Cumhuriyete Kanat Gerenler Başarı ve Hizmet Onur Ödülü” nü aldı. 1993 yılında üye olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği’nde aktif çalıştı. 2000-2008 yılları arasında Balçova Atatürkçü Düşünce Derneği başkanlığını yaptı. Balçova Demokratik Kitle Örgütleri Platformu sözcüsü olarak görev yaptı. Türk Eğitim Vakfı yürütme kurulu üyesidir.
Akademik çalışmalarının yanında İzmir televizyonlarında çeşitli programlara katılmıştır. 2003 yılından itibaren SKY TV de Çağın İçinden Programını Osman Aras’la birlikte hazırlayıp sundu. 2005 yılında; İzmir TV’de yayınlanan “Yiğitçe Fikirler” Programını hazırlayıp sundu.
2006 yılında Ege TV de “Atatürk Bizimle” programını hazırlayıp sundu. Programda Cumhuriyet tarihi alanında uzman bilim adamları davet edilerek yakın tarihimizin farklı boyutları izleyicilere ve tarih meraklılarının izlemesine sunuldu.2008 yılında Yeni Asır TV de yayınlanan Ne Dersiniz? Programının modaretörlerinden oldu. 2013 Ekim ayından itibaren Yard. Doç. Dr. Emin Elmacı ile birlikte “Tarih ve Biz” Programını hazırlayıp sundu.
KEMALİZM MİLLİ İDEOLOJİMİZDİR
5816 Anma Atatürk Başucu Kitapları Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu
Diğer Yazılar İçin

KAŞİF KOZİNOĞLU

DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ
Bunları da beğenebilirsiniz

DAVA
19 Şubat 2020
SANSÜR YASASI VE İZMİR BAROSU SEÇİMLERİ – ÖZEL CANLI YAYIN
26 Ekim 2022