Yıl 1919 …

Nüfus ancak 11-12 milyon …

Savaşlarla büyük topraklar kaybedilmiş …

Ne halkta ne de orduda moral yok.

Halk ve saltanat galiplerin vereceği karara razı.

Nüfusun ve ekonominin en geliştiği yerler işgal altında.

Bu nedenle, bu yörelerden yararlanma şansı yok.

Türk ulusu içinde sadece Atatürk,

Ulusunun şerefine yakışır biçimde,

Silahlı mücadele ile,

Yeni ve tam bağımsız bir devlet kurulacağına inan TEK KİŞİ.

Türk ulusunu ve ordusunu,

Bir ulusal ihtilal ile Osmanlı hükümetine,

Osmanlı padişahına,

Müslümanların halifesine isyan ettirebilecek TEK KİŞİ.

Bu güç şartlar içinde kurulan Cumhuriyetimiz,

Mucizedir.

Türk ulusunun ve ordusunun,

Atatürk ile el-ele vererek başardığı bir mucizedir.

“Cumhuriyet neyi başardı ki ? ” diyebilenlere;

Şunu özetleyin sadece …

Osmanlı ideolojisinin devlet biçimi “Hilafet” idi.

Din ve Hilafet örgütlerinin hukuk sistemi “Şeriat” idi.

Eğitimi, dine dayalı eğitim sistemi olan “Medrese” idi.

Bunların dayanağı ahlak anlayışı, “Din ahlakı” idi.

“Bir millet var sürü, çobanı da ben” diyen padişahımız “Vahdettin” gitti,

Yerine,

“Artık hükümet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır.

Hükümet millettir ve millet hükümettir. Artık hükümet ve hükümet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve millettin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır” ( 1 ) diyebilen;

İnsanımıza, insan gibi muamele eden zihniyet geldi.

Yeni Türkiye’de bu örgütlerin tümü değişti.

Din ideolojisi yerine “Ulusal laik ideoloji”

Halifelik ve Saltanat yerine “Cumhuriyet”

Şeriat’ın yerine “Çağdaş hukuk”

Medrese yerine “Çağdaş eğitim” geldi.

Din ahlakının yerini de “Laik ahlak” aldı.

Böylece Atatürk,Türk Devrimi ile Türk toplumunu

Kapalı orta çağ toplumu olmaktan;

Açık, sivil, demokratik ve modem bir toplum olmaya,

Ümmetten ulusa, Ulusal devlete, Cumhuriyete ve demokrasiye geçişin;

Yani doğulu bir toplum olmaktan kurtularak;

Çağdaş uygarlığa yönelten köklü bir değişimin gerçekleşmesini başardı” ( 2 )

Söylemesi kolay …

Uçurum kenarında yıkık bir ülke…

Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar…

Yıllarca süren savaş…

Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan;

Yeni vatan,

Yeni sosyete,

Yeni devlet (sürekli alkışlar) ve bunları başarmak için aralıksız devrimler… ( 3 )

Kimsesizlerin kimsesidir Cumhuriyet …

Yüzyıllarca sömürülen,

Sömürülmek için eli, kolu, dili kesilen bir “Ulusun”

Kendi bağrından çıkardığı Mustafa’sı ile,

Daha doğmamış bebeklerine sahip çıkmasıdır Cumhuriyet …

En büyük eseri, “tek başına” düşündüğü, kurguladığı ve uyguladığı Cumhuriyet,

Yüz yılda milyonlarca Mustafa Kemal yarattı …

“Aklımız” ve “yüreğimız” hala seninle …

KAYNAKÇA

( 1 ) 1925 (Atatürk’ün S.D. II, S. 230)

( 2 ) Ergün AYBARS, Atatürk Çağdaşlaşma ve Laik Demokrasi, İleri Kitabevi yay, İzmir, 1994

( 3 ) 9 Mayıs 1935 Cumhuriyet Halk Partisi Dördüncü Büyük Kurultayını Açarken

KEMALİZM MİLLİ İDEOLOJİMİZDİR

5816 Anma Atatürk Başucu Kitapları Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu