Dün kardeşim aradı.

Soğuk bir edayla,

“Kutlarım, masonlarla mücadele kitabına da (*) girmişsin” dedi.

‘Ben neymişim be abi’ dememe kalmadan sözümü kesti.

“4 göbek mason ilan ettirdin bizi !!! ”

Aklıma devlet memurları, dedem ve rahmetli babam geldi.

Gülmeye başladık.

‘Kemalistim’ dedikçe solcu,

“Din vardır ve gereklidir” dedikçe sağcı,

‘Milliyetçiyim’ dedikçe ülkücü,

‘Emekçiyim’ dedikçe sosyalist oldum …

Atatürkçü’yüm dedikçe CHP’li

Memlekete hizmet dediğimde AKP’li,

Ulus- ulusal dediğimde İşçi Partili

Milliyet dediğimde MHP’li olduğum gibi …

Yaftalayan yaftalayana ….

Şimdi gelelim konumuza …

Her gördüğü sakallıyı dedesi zanneden,

İlgili kitabın yazarı;

Pek sayın Hürol Taşdelen kardeşim.

Cumhuriyet çınarımız,

Prof. Dr. Ergün Aybars hocamın son 5 öğrencisinden biri olmam;

Kurucusu olduğu,

DEÜ İnkılap tarihi Enstitüsü’nde yüksek lisans yapmam;

Kemalizm‘e verdiği emekleri,

Yetiştirdiği binlerce öğrenci için

O’nu çok sevmem ve saygı duymam;

İnternet üzerinde onunla program yapmam,

Bana bu ‘çamuru’ atman için yeterli olabilir mi ?

Kul hakkına giriyorsun kardeşim …

Bak Hürol kardeşim,

Benim dedem mason falan değil,

Zamanın yoksul bir adliyecisi idi.

Menemen Divan-ı Harp Mahkemesi’nde görev alan,

Zabıt katiplerinden biri idi.

Yıllar sonra emekli oldu,

Bornova’da dava vekilliği yaptı.

Yoksulluğundan da hiç zaman kurtulamadı.

Rahmetli babam,

Almanya’ya yüzlerce – binlerce işçi gönderen kurumun bölge müdür muavini idi.

Emekli olduğunda bırak evi, arabası bile yok idi.

Git mezar taşına bak “namusu ile yaşadı” yazar.

Senin anlayacağın,

İşini bilen memurlardan değildi.

Yukarda bahsettiğim biraderimin bir teknesi var,

Ara ara yunan adalarına gezmeye gider,

Teknenin adı, kuvvayı milliyedir.

Anlayan için, bunun da bir anlamı var …

Her gördüğü sakallıyı dedesi zanneden,

Pek sayın Hürol kardeşim.

Beni, kardeşimi, ailemizi bir yerlere dayandıracaksan,

Bizi, kökü dışarıda olan “mason – fason” bir yapıya değil,

Kuvvayı Milliye’ye …

Başı kesilerek şehit edilen Kubilay’ın kanını yerde bırakmayan;

Menemen Divan-ı Harp Mahkemesi‘ne …

Eve giren tek maaşıyla,

Milletine – devletine bağlı iki avukat yetiştiren;

Cumhuriyetin, kanaatkar – cefakar memur ailesine ...

Ve elbette, Gazi Kemal Atatürk’e dayandıracaksın …

Her gördüğü sakallıyı dedesi zanneden pek sayın kardeşim.

Yakın zamanda sana,

Sulh Ceza Mahkemesinden gelecek tekzibi umarım yayınlarsın.

Manevi tazminat davamın,

Neden 1935 Tl olduğunu da okuyuculara sen;

Benden daha iyi açıklarsın.

KEMALİZM MİLLİ İDEOLOJİMİZDİR

5816 Anma Atatürk Başucu Kitapları Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu