Rahmetli Turgut ÖZAKMAN ***(*)*** anlatır.

1948 yılı 20 Ağustosunda

Sakarya – Dumlupınar savaşlarının olduğu yerleri,

Gezmek, görmek, anı toplamak için on arkadaşı ile yola çıkarlar …

Ankara’dan Polatlı’ya trenle gider,

Kartaltepe’de o tarihlerde;

Henüz doğa ve vefasızlığımızın silmediği siperleri gezerler …

Yolda o dönemi yaşamış,

Tanıklarla konuşurlar …

Kimi savaşlara katılmış,

Kimi sadece tanık olmuş;

Kadın erkek gençler ve yaşlılar …

Anı, belge, fotoğraf …

Yıldıztepe’de toprağa ellerini daldırıp,

Tüfek parçaları – şarapnel toplarlar …

Orada bir Anadolu annesi ile karşılaşırlar,

O anlatır …

“İşte biz yana-kavrula,
Ordumuzun taarruza geçip bizi kurtarmasını bekliyorduk.
Sonra bir gün şu çeşmenin ardından,
Başı kalpaklı süvariler rüzgar gibi geçip gitti …
Anladım ki bizimkilerdi.
Köye çığlığı bastım,
Geldi Kemalin askerleri !!!

“Kemalin askerleriyiz” sözünün hikayesi budur …

Önce Balkanlar’dan

Sonra Anadolu’dan sürülmek istenen bir ulusun,

Varoluş mücadelesidir …

‘Kuvvayı Milliye’dir.

Cumhuriyeti kuran CHP dir.

Kıssadan hisse,

“M. Kemal’in Askeri” olmayı reddeden;

Zihniyetin ve temsilcilerinin,

Kuvvayı milliye torunu CHP içinde;

Ne işlerinin olduğunu sorgulamak gerekir (**)

Çılgın Türk,

Turgut ÖZAKMAN hocayı;

Aramızdan ayrılışının 8. yıl dönümünde

Saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz…

Turgut ÖZAKMAN (1 Eylül 1930, Ankara – 28 Eylül 2013, Ankara), Türk bürokrat, yazar ve avukat

(**) “Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetişerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri, çok iyi incelemek dikkatinden, bir an vazgeçmesin!”

M.K. ATATÜRK, Nutuk

#TurgutÖzakman