Yazı

SÖZDE DERSİM BAROSU

Paylaş !

Türk Hava Kuvvetleri,

Yakın bir tarihte Suriye ve Kuzey Irak’ın kuzey bölgelerine yönelik hava harekatı başlattı,

12 baro ortak açıklama yayımladı.

“Her koşulda barışı savunmalıyız”

Hakkını teslim etmeliyiz,

Bu sefer,

İzmir Barosu sessiz kaldı,

‘Yurtta barış cihanda barış‘ gibi süslü sözler sarf etmedi,

Bu kervana katılmadı.

Cumhuriyetin 12 barosuna sormak lazım,

Uzun zamandır neden ?

Asker polis mühendis öğretmen,

Genç yaşlı, kadın erkek yurttaşlarımız;

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da katledilmiyor ?

Çok eleştirilen bu sınır ötesi operasyonlar,

Türk ulusunun terörle mücadelesine;

Acaba bu denli katkı mı sağlıyor ?

O halde neden karşı çıkıyoruz ?

‘İnsan hakları kavramı’ tek taraflı mı işliyor ?

Bu yaman çelişki şöyle dursun

Cumhuriyetin 12 barosunun açıklamasının ifade özgürlüğü olup olmadığını,

Sabahtan akşama tartışan mümtaz hukukçularımız,

Aynı yazı altında

Cumhuriyet Türkiyesinde

Bir baronun kendine yakıştırdığı ismi görmezden geliyor.

Dersim Barosu

Sanki bu memlekette ‘Dersim diye bir vilayet’

O vilayetin içinde bir kurulu bir ‘Dersim Barosu’

Ve ‘Dersimli avukatlar’ varmış, olabilirmiş gibi.

Bizlerde,

Olup biteni hep birlikte

Sessiz sedasız seyrediyoruz.

Oysa

Cumhuriyetin müeyyidesi hukukçuların buna edecek bir sözü olmalıdır.

Yıl 1925,

Atatürk,

Ankara Hukuk Mektebi’nin açılışında heyecanla haykırıyordu;

Cumhuriyetin müeyyidesi olacak bu büyük müessesenin küşadında hissettiğim saadeti hiç bir teşebbüste duymadım ve bunu izhar ve ifade etmekle memnunum”

O’na göre,

Eskimiş, sistemsiz ve kendini yenileyemeyen eski hukukun ve onu uygulayıcıları,

Osmanlı’yı bitiren nedenlerin başındaydı.

Türk devrimi ve

Devrimin hedeflediği çağdaş uygarlık düzeyi;

Hem Cumhuriyet rejimine

Hem de Türk devrimine gönülden bağlı

‘Devrimin hukukunu’ yorumlayan, uygulayan ve yayan

Yepyeni bir hukukçu kuşağıyla sağlanacaktı.

Ankara Hukuk Mektebi’nin açılışından yüzyıl sonra;

Bir tarafta tarikatlara kaptırılan,

Yargılanıp hapiste yatan yüzlerce hakim savcı avukat …

Bir tarafta sözde dersim barosu

Neresinden tutsanız elinizde kalıyor…

Bilmeyenlere,

Bilip de bilmezden gelenlere tekrar anımsatalım.

Tunceli bölgesi,

1892 yılında Elazığ vilayetine bağlandı,

Cumhuriyetin ilanından sonrada geçici merkezi Elazığ ili olmak üzere,

Kanunla Tunceli Vilayeti oluşturuldu.

Bir kaç ay sonra da,

Nüfus ve askerlik kanuna muhalefet edenlere dair af kanunu çıkartıldı.

Yeni Cumhuriyet,

Bu yörede bulunan yurttaşlarını

Şeyhlerin dervişlerin fakı babalarının elinden kurtarmak için

Zamanın en modern yapılarını yaptı.

O yörenin okudukça çağdaşlaşan, özgürleşen insanı;

Esasen kendisini,

Kimin kimin elinden kurtardığını hiç unutmadı.

Kıssadan hisse,

Her avukat mesleğe ettiği bir yeminle başlar.

“Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.”

Cumhuriyetin tarihine saygınız yoksa,

Bari hukuka,

Ettiğiniz yemine sadık kalın …

KEMALİZM MİLLİ İDEOLOJİMİZDİR



5816 Anma Atatürk Başucu Kitapları Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu


Diğer Yazılar İçin


Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir