Yazı

CUMHURİYETİN 100. YILINDA UMUMİ VAZİYET VE MANZARA

Paylaş !

1919 senesi Mayıs’ın 19’uncu günü

Samsun’a çıktım.

Ulusu ve ülkeyi,

Genel savaşa sürükleyenler;

Kendi yaşamlarının kaygısına düşerek,

Yurttan kaçmışlar.

Saltanat ve Hilafet makamını işgal eden Vahdettin,

soysuzlaşmış;

Şahsını ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu,

Alçakça önlemler araştırmakta.

Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet,

Aciz, haysiyetsiz, korkak.

Yalnız padişahın isteklerine uymuş,

Onunla beraber kendilerini koruyabilecek;

Herhangi bir duruma razı… ( 1 )

Türkler

Önce Balkanlardan sürülmüş,

Yüzlerce yıllık Ana- vatanlarında

Denizlerinden uzak,

Bozkır topraklara hapsedilmiş,

Asimile edilerek;

Tarih sahnesinden silinmek istenmekte.

Bir soysuz Vahdettin,

Aciz, haysiyetsiz, korkak

Millete,

Memlekete sahip çıkmaktan;

Çok uzak.

Milli mücadeleye başlayan

Anafartalar Kahramanı M. Kemal Paşayı,

Kuvvacı dava arkadaşlarını,

Gıyaplarında yargılatacak.

29.10.1923…

Uçurum kenarında yıkık bir ülke …

Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar…

Yıllarca süren savaş…

Ondan sonra,

İçeride ve dışarıda saygı ile tanınan

Yeni vatan,

Yeni sosyete,

Yeni devlet … ( 2 )

İttihatçısı, saltanatçısı,

Sosyalisti, Bolşeviği;

Topunun başına,

Korktukları şey gelmiş,

Gazi Paşa o kutlu gecede,

Ulusun meclisinde;

Esasen Kongrelerde ve

BMM açılışı ile malum edilen;

Ve fakat o güne dek dillendirilmeyen;

Yeni Türk devletinin ve rejimin adını koyuvermişti.

İşte o,

“Mesut, muvaffak ve muzaffer”; ( 3 )

Milli, laik, üniter CUMHURİYET idi.

Cumhuriyet öncelikle,

Laik esaslar üzerine inşa edilmişti.

Toplumun yaşam ve ahlak algısını biçimlendiren LAİKLİK,

Düşünce ve dünya görüşünü belirlerken,

Bireyi de özgürleştirmekteydi.

Kurucu irade biliyordu ki,

Laiklik olmadan ve korunmadan,

” Düşüncenin,

Dünya görüşünün ve

Günlük hayatın dinsel baskılardan arındırılması” ( 4 )

Çağdaşlaşma, modernleşme mümkün değildi.

Koca cihan imparatorluğu

Üstün bir geçmişin gururuyla içine kapanıp;

Çağın gereklerine gözlerini kapattığı için”, ( 5 )

Tarih sahnesinden silinmemiş miydi ?

Türk yurdu, artık,

Aynı talihsizliği yaşamayacak;

“Dünyanın en mâmur ve

En medenî memleketleri seviyesine çıkartılacaktı.” ( 6 )

Cumhuriyet MİLLİ idi.

Ulusa ait idi.

Çünkü devlet,

Halk devleti idi,

Halkın devleti idi. ( 7 )

Eski Türkiye’de olduğu gibi,

Artık Türkler,

Bir savaşta,

Bir de vergi zamanı hatırlanan;

Güdülmeye ihtiyacı olan, ( 8 )

Sıradan bir topluluk değildi.

Yeni Türkiye‘de bunların hepsi değişmiş,

Artık ‘hanedanın malı‘ olma devri bitmiş;

Tüm kurumları ile devlet ve kuralları,

Halk tarafından,

Halk için belirlenir hale gelmişti.

Artık,

Egemenlik birdi;

Kayıtsız şartsız ulusa ait idi. ( 9 )

En azından,

Essiz insan;

Aramızdan ayrılana kadar,

Cumhuriyetin umumi vaziyet ve manzarası;

Bu merkezde seyretmişti.

İkinci Dünya Harbi,

Ardından gelen soğuk savaş dönemi olayları,

ABD’nin hegemonya doktrinleri

Ve yeşil kuşak projeleri derken;

Mustafa Kemal Paşa’nın,

Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlatması;

İlk adım kabul edilirse,

Milli Meclisin açılması,

Lozan Barış Anlaşması,

1961 İhtilaliden,

Günümüze kadar devam eden süreçte;

Siyasal İslam‘ın,

Ülkede iktidara sahip olması;

Milli – laik – üniter cumhuriyet açısından

5. önemli kırılma noktası sayılmalıdır.

CUMHURİYET,

Bir asrı geride bırakır iken;

Türk ulusu,

Siyasi İslam’ın;

Siyasal bir tercihi ile;

En büyük bayramını kutlamaktan alıkoyulmaktadır.

Bu büyük sevinç,

Filistin -İsrailoğulları’nın;

3000 yıllık kavgasına, kurban olmaktadır.

Ulusal bilinçten yoksun kadroların yetiştirdiği bu zihniyet,

Milli gün ve bayramların,

Bir ulusun hayatında ne kadar önemli olduğunu,

Bilmiyor,

Bilmezlikten geliyor.

Sadece o mu ?

İşgaller üzerine,

Tıpkı çoban ateşleri gibi;

Yurdun dört bir yanında kurulan;

Sivas’ta birleşip,

Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti adını alan,

İlk ve tek başkanı,

Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan;

İstiklal savaşını kazanan,

Devrimleri yapan,

Cumhuriyeti kuran parti de;

Popülist kaygılarla olsa gerek,

“Ulusal bilinçten yoksun kadroların yetiştirdiği bu zihniyetten”

Farklı davranmıyor; davranamıyor.

Oysa,

CHP’nin bizzat kendisi, cumhuriyettir.

Ve Gazi’nin en büyük eserim dediği cumhuriyet,

Bizzat, kendisine emanet edilmiştir.

Al birini, vur diğerine…

Tam bir asır önce Türkler

Milli benliklerini bulup

Cemaat halinden millet hayatına geçtiler ( 10 )

Belirli ve olumlu karakterleri ile, ( 11 )

Bir devlet kurup ve cumhuriyeti inşa ettiler;

Ve fakat Ortadoğu halkları,

Uluslaşamadılar,

Kabile olmaktan kurtulamadılar.

Bu yüzdendir ki,

Gerçek anlamda bir devlet kuramadılar.

“Ümmetten ulusa,

Ulusal devlete,

Cumhuriyete ve demokrasiye geçişin;

Doğulu bir toplum olmaktan kurtularak;

Çağdaş uygarlığa yönelten köklü bir değişimi” ( 12 )

BAŞARAMADILAR.

Bırakın,

Bizi ve devletimizi onlardan farklı kılan,

Cumhuriyetimize sahip çıkalım.

En büyük bayramımızı coşku ile kutlayalım.

KAYNAKÇA

( 1 ) – Gazi Kemal ATATÜRK, Nutuk, Türk Tarih Kurumu Yay, Ankara, 2019, s.10

( 2 ) – Gazi Kemal ATATÜRK, 09.Mayıs.1935 C.H.P. Dördüncü Büyük Kurultayını açarken, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2006, s.824

( 3 ) – Ord. Prof. Dr. Enver Ziya KARAL, Atatürk’ten Düşünceler, MEB basımevi. İstanbul, 1981, s.41.

( 4 ) – Prof. Dr. Şerafettin TURAN, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Ankara Ün. basımevi. Ankara, 1989, s.11.

( 5 ) – Prof. Dr. Şerafettin TURAN, Türk Devrim Tarihi, 1. Kitap İmparatorluğun Çöküşünden Ulusal Direnişe, Bilgi yayınevi, MEB basımevi. Ankara, 2004, s.15.

( 6 ) – Gazi Kemal ATATÜRK, Onuncu Yıl Söylevi, Hâkimiyet-i Milliye, 30 .10. 1933

( 7 ) – Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2006, s.569

( 8 ) – Rauf Orbay, Siyasi Hatıralar, Örgün Yay., İstanbul, 2019, s.244. ( İstanbul’un işgal edildiği 16 Mart 1918 günü sultan Vahdettin ile yaptığı görüşmede Rauf Orbay’a aralarında geçen konuşmadan : ” Rauf Bey! Bir millet var, koyun sürüsü. Buna bir çoban lazım. O da benim.”

( 9 ) – Tarih IV – Türkiye Cumhuriyeti, 1931, s.179

( 10 ) – Prof. Dr. Şerafettin TURAN, Atatürk Milliyetçiği, BELLETEN, c.52, sayı. 204, ss. 849-868, Kasım1988

( 11 ) – Konya Türk Ocağı’nı 20 Mart 1923 te ziyaretlerinde yaptığı konuşmadan : “… o da, o milletin muayyen ve müspet bir seciyeye sahip olması lazımdır. Öyle bir karaktere ( seciye ) sahip olmayan fertler ve öyle fertlerin birleşmesinden oluşmuş milletler hiç bir dakika gerçek bir devlet kuramazlar. Böyle milletler, birer arabozucu ocağı olurlar.” Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, II, 142 vd.

( 12 )- Prof. Dr. Ergün AYBARS, Atatürk Çağdaşlaşma ve Laik Demokrasi, İleri Kitabevi yay, İzmir, 1994, s.61

KEMALİZM MİLLİ İDEOLOJİMİZDİR



5816 Anma Atatürk Başucu Kitapları Cemil ÖZ CHP Cumhuriyetçilik Devletçilik Devrimcilik Diyanet İşleri Başkanlığı Ermeni Mezalimi Halkçılık Hukuk Kemalin Askerleri Kemalizm Laiklik Megali İdea Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN Prof. Dr. Ergün AYBARS Tarih Turgut Özakman Türk Modernleşmesi Türk İstiklal Harbi Ulusçuluk İzmir İzmir'in İşgali İzmir Barosu


Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir