23 NİSAN, ULUSAL, EGEMENLİK ve ÇOCUK
Osmanlı,
Gurur duyulacak bir imparatorluğa ulaşmıştı,
Doğru.
Ama,
Aynı üstün bir geçmişin gururu ile içine kapandı;
Tarih sahnesinden silinirken,
İstanbul’da Rumeli’de,
Hanlar hamamlar saraylar yanında;
Şairin dediği gibi,
Ardında zavallı yoksul ve cahil;
“Otobüsü kaçırmış bir milletin çocuklarını” bıraktı.
Atatürk,
Yol ve dava arkadaşları ile
İstiklal harbini kazandı;
Balkanlardan sonra,
Anadolu’dan da sürülmek;
Denizleri ile irtibatı kesilmek istenen,
Anadolu insanının;
Halaskar Gazi Kemal Paşa’sı oldu.
O,
Aynı yol ve dava arkadaşlarına rağmen,
Cumhuriyeti kurdu ;
İşte bu sefer, Atatürk oldu.
Bu ad,
Cumhuriyetin ve devrimlerin simgesi oldu.
Sağın solun yobazlarının,
Mustafa Kemal’e takılıp;
Atatürk adından ajite olmasının da asıl sebebi,
Bu oldu.
Yaşamı boyunca ,
Orduyu ve milleti,
Ulusal ihtilal ile;
Sultana, hükümete ve halifeye karşı kışkırtmak haricinde,
Kanun dışı hiçbir faaliyete karışmayan Atatürk;
Zavallı yoksul cahil bırakılmış bu milletin,
Maddi manevi tüm varlığını;
Tıpkı hanların sarayların,
“Geçmişteki ve şimdiki” sahipleri gibi;
Elbette sevk ve idare edebilir,
Ve yine de İstiklal harbini kazanıp
O saraylara,
Kendini yerleştirmesini bilebilirdi.
Zamanı gelince,
Yol ve dava arkadaşları tarafından;
Mustafa Kemal’e bu teklif edilecekti.
Oysa Atatürk,
Bir meclis kurdu,
Halkın malı ve canı,
Halkın temsilcileri tarafından,
Namusla yönetilmeli;
Ordu, halk, milli meclis ve Atatürk ele ele vermeliydi.
Namus cephesini böylelikle kurdu.
Atatürk,
Bir dönemlerde,
Kısaltmasına devlet dairelerinde bile tahammül edilemeyen;
Onurumuz gururumuz,
Uygarlık yolculuğunda koltuklarına kurulduğumuz;
TC devletini kurdu.
Otobüsü kaçırmış
Koca bir milletin çocuklarına,
İnsanlık aleminde,
Adam yerine konmak ;
Onurlu insan ve bir birey olarak yaşamak için şans,
Bu büyük bayramı da,
O zavallı çocuklara bir armağan olarak sundu.
O çocuklar ki;
Geleceğin,
Sağcı solcu yobazları;
Adnan Menderesleri, Kenan Evrenleri,
Çakma tarihçi kadirleri,
Saymakla bitmez niceleri niceleri;
Cami minberinden kin kusan şahsiyetleri oldu.
Zamanında,
23 Nisanı gülerek eğlenerek kutlayan;
Ve esasında,
Ulusal egemenliğin;
Kendisine emanet edildiği bu çocuklar;
Parlamenter sistemden,
Kime ve neye hizmet ettiği / edeceği meçhul;
Partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesine,
Oy ve izin verir oldu.
Ulusun,
Ulusal egemenliğin;
Yani,
Anadolu coğrafyasında,
Uygarlığın ve kardeşliğin emanet edildiği bu çocuklar;
He türden ve her ideolojiden,
Akıl dışı çağ dışı tarikatlara örgütlere girerek;
Köylerinde kentlerinde,
Bayramlarını yaşayamayan çocuklarımızın,
Fikri ve fiziki istismarına neden oldu;
O çocuklar ki,
100 yıl önce kurulan meclislerine;
Kendi meclisinin savaş uçağından,
Bomba atar oldu.
Dünün çocuklarından,
Bugünün çocuklarına;
23 NİSAN, ULUSAL, EGEMENLİK ve ÇOCUK bayramımız kutlu olsun.
Ulusumuz,
Ulus devletimiz,
Ellerinde çiçekleri ile uygarlığa koşan Türkiye haklının çocukları,
Ebediyete kadar var olsun …